Sabah kalktık. Kahvaltının ardından çıkış için hesabı kapatmaya gittiğimde görevli kız biraz geçirmeye kalktı. İtiraz ettim, mekanın sahibi konuşmamı bitirmeden olması gereken ücreti kabul ettiğini söyleyerek işi sonuçlandırdı.
Minibüsle Olimpos kavşağına çıktık. İlk gelen araçta yer olmadığından beklemeye devam ettik. Bir diğeri de daha boş sayılmazdı ama koridor boşluğunda açılır kapanır sehpalarda Kemer ‘e kadar idare ettik. Ben Anadolu yollarından alışığım ama eşim için neşeli ve değişik bir deneyim oldu. (5 Tl byk 2,5 Tl çck)
Antalya terminalinde indik. En kötü taksi tutarız derken 600 numaralı otobüsün havalimanına gittiğini öğrendik. Yolculuk bir Antalya klasiği olarak bir saate yakın bir zaman almakta. Ama o fiyata da çekilir elbette.
Havalimanı girişi kolay oldu. Kemer çıkarttırıyorlar ama çok da can sıkmıyorlar. Check in yaptırdığımız gişedeki bayan oldukça iyi niyetliydi. Çantaların ne şekilde işaretlenip nasıl gönderildiğini Mete’ye hem anlattı hem de nereden yapıldığını gösterdi. Teşekkürler…
Alanda bekledik, dolandık, tiplere bakındık.
Uçak oldukça sert bir kalkış yaptı. Ben korku dağları bekler anlayışındayım. Oğlum ise Allaha şükür herhangi bir sarsıntı yada titreşimi umursamadı. Bacak bacak üstüne atıp dağıtılan küçük sandviçi ve kolayı iç etti. Atlas eskiden kutu verirdi ama yemek olayını basit bir sandviçe indirgemiş. Ama bu paraya eyvallah dedirtir.
Havalimanından eve gidiş ise metro, metrobüs ve mecburen taksi kombosunun birleşimi ile yapılabildi. Özetle güzel bir tur ve değişik bir rota oldu.