Balkanlarda Türk izlerinin en yoğun göründüğü ülkelerin başında Makedonya gelmekte. Ülkenin çeşitli bölgelerinde de halen bir Türk nüfus mevcut ve kültürünü korumayı başarmış ve bunu sürdürmenin gayreti içerisinde. Ayrıca ülkenin gerek doğası gerekse yaşam kültürü iyi bir şekilde bir geziyi hak ediyor.
Elbette sizlerin hayalindeki geziyi organize etmeye çalışacağız. Bununla beraber bizim önerimizi isterseniz daha önceden misafirlerimize sunduğumuz aşağıdaki planlamayı tavsiye ederiz.
Gün 1 – Üsküp’e varış ve başkentin gezilmesi
Başkent Üsküp’e varıyoruz ve Osmanlı izlerinin halen yoğun bir şekilde görüldüğü başkenti köşe bucak gezmeye başlıyoruz.
Doğu ve batıyı ayıran Vardar Nehri’nin üzerindeki Taşköprü’nün hikayesi ile Osmanlı Çarşısı ve modern zamanları birleştirecek bir gezi olacak. Göze, kulağa ve mideye hitap edecek unutulmaz bir gün olacak bugün.
Konaklama başkent Üsküp’te
Gün 2 – Üsküp’ten Ohri’ye yolculuk
Bugün ilk durağımız şehre hakim konumdaki Vodno Dağı’na çıkıp şehri izlemek olacak. Ardından Matka Kanyonu’na geçeceğiz.
Burada ister yürüyüş yapar isterseniz kanolarla kürek çekebilirsiniz. İsteyen teknelerle baraj gölünün sonundaki mağaraya kadar gider isteyen ise kısa turu tercih edebilir. Burada alacağımız öğle yemeğinin ardından Ohri yoluna düşeceğiz.
Yolumuzun üzerinde Kalkandelen şehrine uğrayacağız. Balkanların en güzel camisi olan Alaca Camii ve bu yapının yanı sıra Harabati Baba Tekkeleri de ziyaret edeceğimiz yerler arasında. Yerel bozanın tadına bakarak yolumuza devam edeceğiz.
Son durağımız ülkenin en güzel şehri olan ve Romalılarca “Işıklar Şehri” olarak anılan Ohri olacak.
Konaklama Ohri’de.
Gün 3 – Şehir, tarih, göl ve kültür kısaca her şeyiyle Ohri
Ohri’yi keşfetmek, tanımak için güne merhaba diyoruz. Bu küçük ama sevimli şehri sokak sokak gezeceğiz. Muhteşem manzaralı Sveti Kaneo Kilisesi’nden şehrin katedrali Aya Sofya’ya, amfitiyatrosundan camilerine her yerini dolaşacağız. Eski usul kağıt yapılan atelyeden inci üretilen ve alış veriş yapabileceğiniz dükkanlara da uğrayacağız. Türk Çarşısında çayımızı yudumladıktan sonra ise bizleri tekne ile Sveti Naum’a kadar sürecek bir tekne turu beklemekte.
Makedonya’daki tüm inançlar tarafından hürmet gören Sveti Naum Manastırına gidecek ve çevreyi gezeceğiz. Ardından Ohri’ye doğru tekrar göl üzerinden döneceğiz.
Konaklama Ohri’de
Gün 4 – Ata Topraklarına bir ziyaret
Sabah yola çıkıp Atatürk’ün baba memleketi olan Kocacık Köyü’ne doğru yola çıkacağız. Köyü gezdikten sonra, Makedonların Debar dedikleri Debre kentine bir mola vereceğiz. Buradan Ohri Gölü kıyısında yer alan, “Şairler Kenti” olarak anılan Struga’ya geçeceğiz. Bu sevimli kentte Kara Drim Irmağı’nın Ohri Gölü’nden doğduğu noktayı görüp Ohri’ye doğru dönüşe geçeceğiz.
Dönüşümüz ve konaklamamız Ohri’de. İklime, hava durumuna ve saate bağlı olarak isteyenler gölde yüzme keyfi yapabilir.
Gün 5 – Cumhuriyet tohumunun atıldığı topraklarda bir gün
Bugün Ohri’den ayrılıyoruz. Son kez çarşısını gezip gölle vedalaştıktan sonra Resne şehrine doğru yöneliyoruz. Tarihimizin ilginç şahsiyetlerinden, ittihat ve Terakki’nin önde gelen isimlerinden olup faili meçhul bir cinayete kurban giden Resneli Niyazi’nin günümüzde müze olan konutunu ziyaret edeceğiz.
Buradan sonra hedefimizde Manastır kenti var. Önce Roma kenti Herakliae’ye uğrayacağız. Ardından şehre gidip koridorlarında Mustafa Kemal’in, Enver Paşa’nın yürüdüğü, Cumhuriyetin kurulmasında emek veren kurucu kadronun önemli bir kısmının yetiştiği Manastır Askeri idadi’sine gideceğiz. Ziyaretimizi tamamladıktan sonra bir zamanların Hamidiye Caddesi olan Uzun Sokak’ı gezecek Atatürk’e aşık olup bir daha evlenmeyen Madam Eleni’nin evinin önünden geçeceğiz.
Yolun sonunda kiliseler, camiler, hanlar ve çarşılarıyla Bursa’yı aratmayan bir Türk kentine varacağız.
Konaklama Manastır’da.
Gün 6 – Manastır’dan Doyran’a
Bugün Manastır şehrinden ayrılarak Makedonya’dan Türkiye’ye en büyük göç dalgasının geldiği yerlerden biri olan Doyran kasabasına gideceğiz. Yolumuz Pirlepe’yi aştıktansonra artık pek çok -halen- Türkçe isimli yerden geçecek hatta bir tanesi Demirkapı’da kısa bir mola vereceğiz.
Ardından Doyran’a vardıktan sonra küçük kasabayı gezip gölü keşfedeceğiz. Eğer gezimiz yaz mevsimine dek gelirse karabataklarla geleneksel yöntemlerle avlanan balıkçıları da izleyebiliriz.
Konaklama Doyran’da.
Gün 7- Yörüklerin diyarı Radoviç’i geziyoruz
Bugünkü yolculuğumuz bizi halen bizden olan, bizden insanların yaşadığı yerlere götürecek. Doyran’dan ayrılınca hedefimiz Radoviç ve çevresindeki Türk köyleri.
Türk nüfusun halen yörük kültürüyle yaşadığı, yüzyıllar öncesi yaşantının sürdüğü ve köylerde Osmanlı’nın Balkanlara ilk ayak bastığı günlerin anıları yaşamın içinde saklı.
İstemeye istemeye başkente doğru dönüş yoluna koyuluyoruz.
Konaklama Üsküp’te.
Gün 8- Makedonya’ya veda vakti.
Sabah odalarımızdan çıkış yapıp yurda dönüş için havalimanına geçeceğiz.