Günlerden Perşembe. Tek başına bir sefere karar verdim. İlkin Gümbet ‘e indim. Sahil umduğumdan kalabalıktı. Genelde yaşlı bir nüfus ağırlıkta. Ama çok sayıda rusun arasında tek tük güzeli de mevcut. Sahil hattı boyunca otellere ait yerler olduğu gibi belediyeye ait ücretsiz bir yerde var. Ama belediyenin yeri pek güzel değil. Otellere ait şezlonglara da uzandım kimse gelip bir şey demedi.
Deniz harika, su ılıktı. Çok sayıda kefal yüzmekte. Ama suyun içerisinde karınca yuvası gibi açılmış çok sayıda tümsek vardı. Bir kaç tanesinin başında beklediysem de herhangi bir canlıya rastlayamadım. Gümbet ‘ten Bardakçı ‘ya doğru uzanan sahil ise çakıllarla kaplı. Özellikle bir yerde çok sayıda Rus vardı. Yabancı gibi içeri girdim ve dolandım.
Bodrum ile Gümbet arasında kalan burnun üzerinde sıralanan değirmenlere gittim. Sahilden tepeye kadar o güneşin altında çıkmak pekte akıl karı değildi. Kümbete vardım ve içerisine bakındım. Kapısı kilitliydi ve içerisi depo gibi kullanılmaktaydı. Kapının üzerinde Arap harfleriyle bir şeyler yazmakta ama nedir bilmiyorum.
Kümbetten değirmenlere çıkan yolun çok güzel bir manzarası var .Tüm Bodrum , her şeyiyle ayaklarınızın altında, gözlerinizin önünde. Yolun solundaki alan özel mülk, dikenli tellerle çevrili.
Sırtta toplam sekiz tane değirmen var. Bu değirmenler ve manzara için çok sayıda turist otobüsü gelmekte. Öyle ki otobüsün biri geliyor bir diğeri dönüyor. Ayrıca özel olarak rehberlik yapanlarda yok değil. Burada turistlere hediyelik eşya satan bir pazar var. Yolun aşağısında kapalı bir kümbet daha var. Bir de uyanığın teki deve ile turistlerin fotoğrafını çekmekte. Keriz olunca ekmek çıkıyor demek. Burun volkanik yapıda. Kayaların akışkan şeklinden bu rahatlıkla anlaşılabilmekte. Değirmenlerin bazılarının kapısı kapalı, hatta bir tanesi depo olarak kullanılmakta. Bir tanesi tam ortadan ayrılmış hasarlı. Sadece bir tanesinin mekanizması sağlam. Geceleri ise nedense hepsi değil de bir iki tanesi aydınlatılmakta. Bu da bir muamma; tıpkı bu değirmenlerin tek bir tanesine bile kanat takılmamış olması gibi.
Bodrum’a dair… Bodrum ‘da terminaldeki tuvaletin yanında, duvarda bir harita var. Gördüğüm en kapsamlı harita da bu. Bunun fotoğrafını çekin ve bununla gezin.
Bodrum ‘da balık ucuz. Sahilde taze balık bulabilirsiniz. Balıkların boyutları oldukça iri ve dediğim gibi ücretleri de düşük.
Bodrum ‘dan İstanköy ‘e feribotlar var. Kalkış 10’da, dönüş 16:30 da. 45 Euroluk yolculuk pekte ısınamadığım şekilsiz araçlarla yapılmakta. Vizeme denk düşer ve havaya atacak para bulursam deneyebilirim.
Çok güzel bir gezi olmuş