Çarşamba gününün hedefi sosyetenin son zamanlardaki en gözde mekanı Türkbükü oldu. Aslında Göltürkbükü diye adlandırılan bölgeye Bodrum ‘dan adam başı 3 YTL karşılığı yarım saat kadar süren bir yolculuk ile ulaşabiliyorsunuz. Yolculuktan önce Torba beldesinden geçiyorsunuz. Gözlemlediğim kadarıyla hoş bir marinası, nispeten düzenli yapılarıyla fazla gelişmemiş bir belde ki bence bu bir olumsuzluk değil aksine avantaj. Torba ‘nın handikabı koydaki balık çiftlikleri sadece. Çam ağaçlarının arasında yapılan yolculuk sırasında çok sayıda arı kovanını görüyorsunuz.
Yolda yine değirmenler var. Biz bunları birbirimize işaret ederken bir köylü kadın lafımıza karıştı. Gençken eşeklerle sabahtan bu değirmenlere nasıl buğday getirdiklerini, neler yediklerini, eskiden ne kadar dayanıklı ve sağlıklı olduklarını ama günümüzde artık hep hasta olduklarından bahsetti. Biz eskiden orman yok muydu, buğday tarlaları mı vardı diye sorduysak da kadıncağız kendi geçmişinde kalan dünyada olduğundan sorularımızı yanıtlamadı. Aslına bakarsanız duyduğundan bile şüpheliyim. Yolun devamında Gölyaka beldesinden geçiyorsunuz. Sosyetenin eski gözbebeği olan bu yörede pekte bir şey bulabildiğimi söyleyemeyeceğim.
Esas hayal kırıklığı Türkbükü ‘nün kendisi. Sığ ama temiz bir sahil şeridinde, deniz üzerinde iskeleler ve onlara bağlı dubalardan oluşturulan bir kıyı hayal edin. İskele ve dubalar tahminimce sahil şeridindeki otellere ait olmalı. Yazın, canlı sezonda sanırım buralara benim gibi nasosyetik kişilere yer olmaz.
Sahilin minibüs yoluna yakın kısmında denizde güzel bir kumluk var. Ama ilerledikçe kıyı taşlaşıyor. Çok değişik bir yosun yada başka bir canlı öğe kıyı boyunca uzanmakta. Çok sayıda, çeşitli boyda kefal ve ispari denizde adeta kaynamakta. Sahil boyu gezimizde peşimize bir köpek takıldı ve bize yol boyu eşlik etti. Sahilde pek bir güzellik yada enteresanlık olmadığı için ara sokaklara girdiysek de buralarda da aradığımızı bulamadık. Özellikle yöreye adını veren bükün burun kırıcı kokusundan bahsetmeden edemeyeceğim.
Kıraç tepelerde çok sayıda küçük kaya mezarı var. Şaşaalı olmamaları ve boyutları bu mezarların orta sınıf insanlara ait olduğu izlenimini uyandırmakta. Ama kasabanın boş hanelerini göremedik.