
2025 Giro d’italia ‘nın Arnavutluk’ta koşulan ilk üç etabın ardından bir özet geçmenin vakti geldi.
Öncelikle, her yarışın ardından bir şeyler yazmak istiyordum. Olmadı, olamayacak. O nedenle bu şekilde özetlerle gideceğim.
Öncelikle bu yıl Giro pek gümbür gümbür gelemedi. Büyük rekabet Pogacar – Evenepoe, bunlara plase Vingegaard, van der poel gibi favori ve medyatik isimlerin olmaması can sıkıcı. Bu isimler neden önemli derseniz, 2025 ‘in gelir tablosunun ilk beşinden sadece tek isim Giro’da.
- Tadej Pogacar – 8 milyon euro
- Remco Evenepoel – 5 milyon euro
- Primoz Roglic – 4.5 milyon euro
- Jonas Vingegaard – 4 milyon euro
- Mathieu van der Poel – 4 milyon euro
Bu isimler, örneğin Pogacar bu yıl kendini Tour de France’a saklıyormuş. Pogacar olimpiyatlara da kişisel kaprisleri nedeniyle katılmamıştı.
İlk üç yarışın sonucunda sıralama şu şekilde…

Mads Pedersen şu an için önde. Zamana karşı hariç her iki yol etabını da kazanmayı bildi. Şu an benim gözümde bir onur mücadelesi veriyor gibi görünüyor. Lidl-Trek sezon başında şimdiye dek anıtsal bir yarış zaferi olmadığı için Fransa Turu’na götürmeyeceğini bildirmişti. Arnavutluk Dağları’nda marketçilere gerekli cevabı verdi. Pembe ve Siklamen mayolar şu an için kendisinde.
İkinci sıradaki Rogliç hemşehrisi Pogacar’ın yokluğunda Sloven bayrağını taşıyor. Yarışın an itibari ile en büyük favorisi. 9 sn ‘lik fark böyle bir yarışta en azından bu ilk aşamalarda kaale alınacak bir fark değil.
Vacek ise sürpriz isim olarak karşımızda. Oldukça şaşırtan ama tutarlı bir performans ile geliyor.
Etaplara gelirsek ilk etap göz zevkini okşayan bir etap oldu. Arnavutluk muhteşem bir doğaya, çılgın dağlara ve en az bizimki kadar rezil bir şehirleşmeye sahip. Çekimlerde bunu çok net olarak gözlemledik.
Bu yarışın finali bir sprint finali oldu ve yarım teker farkla Mads Pedersen Van Aart’ı alt etmeyi başardı. Van Aart hastalığını tam anlamıyla atlatmamış gibi görünse de son düzlükte iki bisikletin arasına kalmasına rağmen kıl payı zaferi kaçırdı.. Üçüncü sırayı ise Orluis Aular aldı.

Yarışın finali kadar konuşulan konu yarışın bitişine 5 km kalan Mikel Landa’nın yaşadığı kaza oldu. Arnavutlar yolları toparlamışlar ama yolun ortasını adam etmişler. Kenarlar delik deşik ve toz toprak kaplı. Zaten yayın içinde de “gravel” olarak nitelendirildi. Landa orada hakimiyetini kaybetti. Onun ardından gelen yarışçı jay Vine ise kendini güçlükle toparlamıştı ki ardından başka biri çarpınca da yere kapaklandı. İspanyol Landa bir kaç ay yatağa mahkum kaldı. Omurgası ciddi şekilde zedelenmiş. Takdir ettiğim bir isimdi, geçmiş olsun diyorum. Bisiklet neşeli bir spor ama tehlikesiz de değil.

İkinci etap ise Tiran ve çevresinde koşulan zamana karşı oldu. Burada Mikel Landa’nın kaza yaptığı yerde geçen bir şeyler olacaktı, ucuz atlatıldı. Bugünün kazananı İngiliz Jashua Tarling olurken Rogliç sadece 1 saniye farkla ikincilik koltuğunda kaldı. Üçüncü ise dünkü kazayı kıl payı atlatan Jay Vine oldu. Tarling 21 yaşında ve zamana karşı kazanan en genç isimlerden birisi oldu.
Arnavutluk’taki üçüncü ve son etap ise her şeyin olduğu bir yarış olarak aklımızda kaldı. Arnavutluk tabiatı da yarışa dahil oldu ve bir keçi sürüsünden bir teke bisikletlilere saldırdı. Neyse ki bisiklete çarpmadan durdu ve yoluna devam etti. Fakat yol boyunca çok sayıda bisikletin lastiğinin patlaması dikkat çekti.
Bu etapta da Mads Petersen sprint finalinde Corbin Strong ve Orluis Aular’ın önünde etabı kazanmayı bildi. Gene nefes kesen, bisikletleri parçalarcasına koşulan bir sprint finali yaşadık.

