Russell Crowe’ un 2023 yapımlı filmi insanı değişik duygulara sürüklüyor.
Öncelikle bir “eksiklik”, bir “tam olmamışlık” hissi filmde mevcut.
Konuya gelirsek. Aslında konu ilginç ve kimi gerçeklere de dayanmakta. Vatikan’ın baş şeytan çıkarıcısı Gabriele Amorth ‘un başına gelen ve aslına bakarsanız sonunu da getiren bir olaydan esinlenilmiş ama konu konuyu açtığı için ipin ucu da biraz kaçmış.
Gabriele Amorth görevde bulunduğu süre içerisinde on binlerce – kimi 70,000 kimi 160,000 demekte- şeytan çıkarma ayinini yönetmiş, hemen hemen hepsinde başarılı olmuş, aslında bu olayların %90 ‘ının psikolojik sorunlar ile ilişkili olup bilim ve tıp ikilisince çözülebileceğini belirten düzinelerce kitap yazmış bir katolik rahip. Buraya kadar her şey on numara.
Fakat ömrünün son zamanlarında bir ayin pek başarılı geçmez ve karanlık bir güç musallat olur. Son beş yılına ait, Amerikalılarca yapılmış bir belgesele denk gelmiştim. Gerçekten enteresan görüntüler mevcuttu. İçine şeytan kaçmış olduğu iddia edilen kişilerin davranışları psikiyatrik açıdan ne derece karşılanabilir ayrı bir konu olsa gerek.
Film de bu son vakanın üzerine inşa edilmiş. İspanya’da uyanan karanlık bir güç bizim papazla yüzleşmek ister. Bu arada Vatikan içerisinde gelenekçi papaya karşı modern kilisenin öncüsü kardinallerin savaşının Gabriele Amorth üzerinden yürütüldüğünü görüyoruz. Bu arada papa rolünde bir dönemlerin büyük ismi Franco Nero var.
İspanya’ya giden rahibimiz orada tanıştığı yeni yetme rahiple beraber şeytani güçle mücadeleye başlar. Konular burada Aragon ve Kastilya’nın birleştiği günlere gidecek ve engizisyonun aldığı insanlık dışı kararların aslında insanlık dışı bir gücün ele geçirdiği bir insandan çıktığı ortaya çıkacaktır.
Filmin çekildiği yer gerçekte de pek hayırla anılan bir yer değilmiş, bunu öğrendim. Film çok hızlı bir şekilde sonuca eriyor gibi.
Seyredilir mi derseniz, vakit geçirmek için biçilmiş kaftan ama bir hafta sonra ne kalır kafada… İşte o da başka bir muamma.