Gümülcine’den yola çıktık. Bir, iki kısa moladan sonra Selanik ‘e ulaştık. Şehre girmeden Halkidiki yolu üzerinden havalimanına doğru devam ettik.
Büyük İskender Havalimanı gerek boyut gerekse işleyiş açısından hayal kırıklığına uğratıyor beni. Neyse ki bizden önce Can Abi eşiyle beraber çoktan ulaşmış buraya. Önceden check in yapmıştık ama tekrar evrakları görevliye bırakıyoruz. Bagaja verilecek eşyaları işaretleyip bagaja vermemiz için ileriyi gösteriyorlar. Verip kapılarımıza gidiyoruz. Neden bizdeki gibi bagajı almadılar anlayabilmiş değilim. İlginç bir uygulama.
Aegean Yunanların milli havayolu firması Olimpik ‘in yan firması. Dolayısıyla pek çok uçuş ortak. Emirates ‘in yaptığı bayağılıktan hiç eser yok. Emirates Fly Dubai ile ortak uçuş yapmış ve bir bardak su bile vermemişti. İçecek ve tatlı bir şeyler veriyorlar tahminlerimi yerle bir ederek. Yarım saatlik bir gecikmeyle kalkan uçağımız bir saat kadar Ege Denizi’nin üzerinde, karanlıklarda uçarak bir kaç manevra ile ışıltılar içinde görünen Santorini’ye iniyor.
Çıkışta bizi alacak araç bekliyor. Can Abiler’in otel bizimkileri unutmuş yada hiç umursamamış gibi. Otelle kontak kurup onların aracında gelmesini sağlıyoruz.
Harita üzerinde otel ve havalimanı arasındaki mesafe epey kısa görünüyordu. Buna karşın minibus epeyce gezdi. Adam başı 5 euro ödedik. Ne kadar gezsek kar diye düşünüyorum. Gökyüzü yıldız dolu. Kontrolsüz sanayi ve hava kirliliği olmamasının sonucu diye geçiriyorum içimden. Gerçi Yunanistan genelinde ne kadar sanayi olduğu da sorgulanabilir.
Otele giriyoruz. Bizimkilerde hayal kırıklığı. Ben de yatakları görünce pek farklı düşünmüyorum. Otelin ücretini ödeyerek hemen dışarıdaki fırından atıştırmaya bir şeyler seçiyoruz. Düzgün hesaplı bir yer. Hemen yanında da bir market var. Tahminlerime göre pek başımız ağrımayacak.
Dükkanın duvarlarından biri dünyanın çeşitli ülkelerinden gelmiş paralarla kaplı. Artık hiç bir anlam ifade etmeyen 500 rupimi veriyorum. Adam sevinçle kapıyor parayı. Oğlum çok mutlu olduğunu söylüyor. Adamın içtenlikle sevindiğini böyle bir şeyi ne zamandır görmediğini belirtiyor. Bense duvara asılı 20 İngiliz Sterlininin kaç paraya denk geldiğini hesaplamakla meşgulüm. Hatıra namına 20 sterlin vermek ve bunu sergilemek için duvara asmak! Şaşırmadım diyemeyeceğim. İlginç bir gezi olacak gibi görünüyor.